HAMLET
Bütün mesele hazır olmakta..
serçenin ölmesinde bile bir bildiği vardır kaderin.şimdi olacaksa bir şey yarına kalmaz, yarına kalacaksa bugün olmaz.bütün mesele hazır olmakta.madem hiçbir insan bırakıp gideceği şeyin gerçekten sahibi olmamış, erken bırakmış ne çıkar, ne olacaksa olsun!
-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.24. SONE
Gözlerim ressam rolünü aldı ve kabartma çizgilerle,
Güzelliğinin biçimini gönlümün levhasına çıkardı;
Bedenime gelince, o da bu resmin çerçevesi oldu işte;
Malum, resmin konumundan bilinir usta ressamın sanatı.
Seni olduğu gibi yansıtan resim nerde diyorsan,
Ressamın içine bakıp hünerini orda görmelisin;
Camlarının parlaklığını senin gözlerinden alan,
Göğsümdeki sergide asılı resme ulaşmalısın.
İşte bak, gözler gözler için neler yapıyor!
Gözlerim senin şeklini çizdi, seninkilerse,
Gönlüme açılan birer pencere; güneş de bayılıyor
Onlardan içeri bakmaya, sen varsın diye içerde.
Ama gözlerin sanatında yine de bir eksiklik var:
Gördüklerini çiziyorlar yalnız, yüreği tanımıyorlar.
-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.
130. SONE
"Günese hiç benzemez sevdicegimin gözleri;
Mercan önde gider kirmizilikta, dudaklarindan:
Eger kar beyaz tabir edilirse, onun koynu gri;
Eger saça tel denirse, kapkara teller büyür basindan.
Çok gördüm pembe, beyaz, kirmizi güller,
Ama izi bile yoktur onun yanaklarinda o güllerin;
Ve bazi kokular eminim çok daha güzeller
Aci kokusundan, ondan yükselen nefesin.
Severim onu konusurken dinlemeyi, ama bilirim
Müzigin kulaga çok daha hos gelen bir tinisi var:
Emin olun öyle yürüyen bir ilahe hiç görmedim;
Benim sevdicegim yürürken yeri gögü sallar.
Ve fakat, tanri sahit olsun ki benim askim nadirdir
O, saçma sapan benzetmelerle tarif edilemeyendir."
-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.Kırk yılın kışı, güzel alnını kuşattı mı,
Kapladı mı yüzünü derin çukurlar artık,
Gençliğin kibirli, süslü giyim kuşamı
Beş para etmez olur, hırpani yırtık pırtık:
O zaman sorarlarsa güzelliğin nerdedir,
Dinç ve şen günlerinin hazinesi ne oldu;
Dersen yuvalarına çökmüş şu gözlerdedir,
Bencil utancıyla israfa övgüdür bu.
Kavuşur güzelliğin çılgınca alkışlara
"Benim güzel çocuğum beni kurtarır" dersen
"Ve yüzümü ağartır ben yaşlandıktan sonra."
Güzelliğin onda sürdüğünü göstersen!
O, sen yaşlandığında yeniler varlığını
Soğuktan donan kanın duyar ısındığını.
-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.
66. SONEVazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
Değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
O kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,
Ezilmiş, horgörülmüş el emeği, göz nuru,
Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,
Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,
Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,
Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,
Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen' e
Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama,
Seni yalnız komak var, o koyuyor adama.
-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.-.
TABRI BENİ İLK BAŞTA SANA KUL YAPTITanrı beni ilk başta sana kul yaptı, sonra
Keyfine el koymayı kurmamı yasak etti.
Ya da özlem duymamı hesaplı zamanlara;
Kölenim ya, boş vaktin olsun diye bekletti.
Ah, bırak katlanayım, el pençe divan: değer,
Senin özgürlüğünün tutuklu yokluğuna;
Her mihnete sabreder, her azara baş eğer,
İncittin diye hiç suç yüklemez bile sana.
Sen nerde olursan ol, yetkin, güçlü, özgürsün;
Hâkimsin dilediğin gibi kendi vaktine:
Canın neyi isterse varsın o keyif sürsün,
Kendine suç işlersen kendin bağışla yine.
Beklemek cehennemdir, ama beklerim seni,
İyi kötü demeden, suçlamadan keyfini.